efkâ7 - elti
- elifin hecesi var, gündüzün gecesi var
- elik
- elik
- elim
- elimi sallasam ellisi, başımı sallasam tellisi
- eliminasyon
- elimine
- elimsende
- elin ağzı torba değil ki büzesin
- elinde ... var
- elinde avucunda nesi varsa
- elinde bulunmak (veya olmak)
- elinde büyümek
- elinde kalmak
- elinde olmak
- elinde olmamak
- elinde tutmak
- elinden
- elinden almak
- elinden bir iş (veya şey) gelmemek
- elinden bir kaza (veya sakatlık) çıkmak
- elinden geleni ardına (veya arkasına) koymamak
- elinden geleni yapmak
- elinden gelmek
- elinden hiçbir şey kurtulmamak
- elinden iş çıkmamak
- elinden iyi iş gelmek
- elinden kan çıkmak
- elinden kurtulmak
- elinden tutmak
- eline (veya elinize veya ellerinize) sağlık
- eline ağır
- eline almak
- eline ayağına çabuk
- eline ayağına kapanmak (veya sarılmak veya düşmek)
- eline ayağına üşenmemek
- eline bakmak
- eline çabuk
- eline doğmak
- eline düşmek