efkâ7 - elti
- elgün
- elğur
- elğut
- elhak
- elhamdülillah
- elhasıl
- eli açık
- eli ağır
- eli alışmak
- eli altında olmak
- eli armut devşirmek
- eli ayağı (olmak)
- eli ayağı (veya eli kolu) bağlı olmak
- eli ayağı buz kesilmek (veya tutmamak)
- eli ayağı dolaşmak
- eli ayağı düzgün
- eli ayağı titremek
- eli ayağı tutmak (veya tutmamak)
- eli aza varmamak
- eli bayraklı
- eli belinde
- eli böğründe
- eli böğründe kalmak
- eli bol
- eli bolluk
- eli boş
- eli boş çıkmak
- eli boş dönmek (veya çevrilmek veya geri gelmek)
- eli boş gelmek
- eli çabuk
- eli dar
- eli dar (veya darda) olmak
- eli değmek
- eli dursa ayağı durmaz
- eli ekmek tutmak
- eli eline değmemek
- eli ermek (veya ermemek)
- eli ermez gücü yetmez
- eli geniş
- eli genişlemek