biçare

biçare
is., Far. bīçāre
Çaresiz, zavallı kimse

Keşke bu biçarelere bir tren parası verseydik.

- R. N. Güntekin
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • biçare olmak — çaresiz kalmak Kocaya vardığım günden itibaren büsbütün biçare oldum. S. M. Alus …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bîçâre — (F.) [ ﻩرﺎﭽﻴﺑ ] 1. çaresiz. 2. zavallı …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • FAKİR — Biçâre, muhtaç, yoksul. İslâm dini, ev kirası, yiyecek, içecek, giyecek, ilaç, yakacak gibi zorunlu ihtiyaçları karşılandıktan sonra yılda 96 gram altın alabilecek kadar geliri olmayanları fakir sayar. Fakirlerden vergi alınmaz, İslâm devleti… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • biçarelik — is., ği Biçare olma durumu, zavallılık, çaresizlik Felaketler altında başlarını eğen çamlar sonsuz bir biçarelikle inlerler, sallanırlar. A. Ş. Hisar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çaresiz — sf. 1) Çaresi bulunmayan, onulmaz Çaresiz dert. 2) Çare bulamayan (kimse), biçare Viranelerde yemek için ot toplayan çaresiz kadınlarla konuştu. Ö. Seyfettin 3) zf. İster istemez Bu olmayınca da işi çaresiz komisyonculuğa dökmüştü. H. Taner… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ön ek — is., dbl. Bazı yabancı dillerde kökün önüne gelerek kelimeye belirli bir anlam katan ek: anormal, biçare, nadan gibi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüz tutmak — (bir şeye) yönelmek Biçare Yunus un çoktur günahı / Hakk ın dergâhına yüz tutmuşum ben. Yunus Emre …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • BÎ-ÇAREVÂR — f. Zavallı gibi, biçare gibi …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • DERMANDE — (c.: Dermândegân) f. Âciz, beceriksiz, biçare, zavallı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • EFGENDE — f. Yere atılmış, düşürülmüş. Yıkılmış, yıkık. Bozulmuş, tahrib edilmiş. * Biçare, zavallı, düşkün …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”