beraberinde

beraberinde
zf.
Yanında

Beraberinde arkadaşını da getirdi.


Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Look at other dictionaries:

  • eşlik etmek — 1) bir solist, bir çalgı veya orkestra ile birlikte müzik icra etmek, refakat etmek 2) beraberinde gitmek, arkadaşlık etmek, refakat etmek 3) beraberinde bulunmak Ona eşlik eden iyimserlik havası, yaşam sevinci bir an olsun bulutlanmasın… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • birlikte — zf. 1) Bir arada, beraberce, hep beraber Doğrandı mübarek vatanın bağrı sebepsiz / Birlikte bugün bulmalıyız derdine çare. T. Fikret 2) Yanında, beraberinde Kitabınızı birlikte getirdiniz mi? Birleşik Sözler birlikte yaşama bununla birlikte …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sıra — is. 1) Yan yana, art arda olan şey veya kimselerin tümü, dizi Şehir esnafı şekercisinden tutun da berberine kadar iki sıra durup kendisini alkışladılar. S. F. Abasıyanık 2) Bu biçimdeki topluluğun durumu Sırayı bozmayın. 3) Belirli bir düzene ve… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • taygeldi — is., hlk. İkinci kez evlenen kadının beraberinde getirdiği çocuk veya çocuklar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • urağan — is., meteor. Beraberinde yağmur getirmeyen güçlü fırtına …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yan — is. 1) Bir şeyin ön, arka, alt ve üst dışında kalan bölümü Yolcuların girdiği iskele yanından kendini denize attı. M. Ş. Esendal 2) Sağ ve solun ortak adı, yön, taraf, cihet Yaşlı garson yanımıza geldi. Y. K. Karaosmanoğlu 3) Yer 4) Üst 5)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yanı sıra — zf. 1) Birlikte 2) Yanında, beraberinde Yanı sıra çocuğunu da getirdi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yedmek — i, er, hlk. 1) Çekerek peşinden götürmek, yedeğinde götürmek 2) mec. Yanında, beraberinde götürmek Burhan ın kolu Ayşe ye düşmesin diye sımsıkı sarılmış, yalnız bir arkadaş ve kardeş gibi değil, aynı zamanda bir sevgili rikkatiyle onu yediyordu.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • refakat etmek — 1) beraberinde gitmek, arkadaşlık etmek, eşlik etmek Fahri, Cağaloğlu na kadar onlara refakat etti. P. Safa 2) müz. eşlik etmek Sabih Hüsnü, kemanla bana refakat etti. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yanına almak — 1) yanında çalıştırmak Ben seni yanıma alayım ama çok para veremem. Ö. Seyfettin 2) geçimini sağlamak için yanında bulundurmak Annesini yanına almış. 3) beraberinde götürmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”