- hezeyan etmek
- saçmalamak
A, uzun ettin ama; iki satır yazı istedik, bir çuval hezeyan ettin.
- M. Ş. Esendal
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
A, uzun ettin ama; iki satır yazı istedik, bir çuval hezeyan ettin.
- M. Ş. EsendalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
hezeyan — is., Ar. heẕeyān 1) Saçmalama Hiddetlenince hezeyana başladı. 2) Sayıklama Ne ise zavallı kız canını kurtarmış fakat aylarca hezeyan içinde yaşamıştı. H. E. Adıvar 3) ruh b. Sabuklanma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller hezeyan etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sayramak — şakımak, ötüşmek; saçmalamak, hezeyan etmek, I, 467; II I, 240, 311 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
lanet — is., Ar. laˁnet 1) Tanrı nın sevgi ve ilgisinden yoksun olma, beddua Başıma yağan bu ana laneti beni ürpertiyor. Y. Z. Ortaç 2) sf. Ters, berbat, çok kötü Lanet filozofum diyerek ortaya çıkıp Allah a ve kullara karşı hezeyan eden tımarhanelik… … Çağatay Osmanlı Sözlük