heyecan duymak

heyecan duymak
heyecanlanmak

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • heyecan — is., Ar. heyecān 1) Sevinç, korku, kızgınlık, üzüntü, kıskançlık, sevgi vb. sebeplerle ortaya çıkan güçlü ve geçici duygu durumu 2) fel. Coşku Halk heyecan içinde. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller heyecan duymak heyecan vermek heyecana düşürmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vecde gelmek — kendinden geçecek kadar coşmak, bir şey karşısında sonsuz heyecan duymak, esrimek Giydir hırkayı, fesi, Rufai tekkesinde zikrederken vecde gelen bir dervişin hayaleti olabilir. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • heyecana gelmek — heyecanlanmak, heyecan duymak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çatlamak — nsz 1) Parçaları ayrılıp dağılmayacak biçimde yarılmak Bardak çatladı. 2) Bir yüzeyde kırışıklar, çizgiler oluşmak Meşin ciltlerin çoğu kıvrılmış, bir kısmı da arkalarından çatlamıştı. A. H. Tanpınar 3) mec. Aşırı yemekten, içmekten, yorgunluktan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıvranmak — nsz 1) Ağrı, sancı gibi bedensel veya korku, heyecan gibi ruhsal nedenlerle vücut eğilip bükülmek Hasta, yorganın altında biraz kıvranarak devam etti. P. Safa 2) mec. Acı çekmek, üzülmek Yıllardan beri düşmanların eline düşmüş olan bu kıymetli… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • heyecana kapılmak — aşırı derecede heyecan, coşku duymak Ne zaman böyle büyük makineler görsem kolay kolay tarif edilemeyen bir heyecana kapıldığımı duyuyorum. B. R. Eyuboğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • içi ezilmek — 1) üzülmek, yüreği burkulmak Şimdi içine bir pişmanlık çökmüştü, içi ezilmişti. H. Taner 2) acıkma hissi duymak 3) mec. sıkıntı ve heyecan içine düşmek Ay içim eziliyor kızım... Uzatma çabuk söyle. H. R. Gürpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”