basiret

basiret
is., Ar. baṣīret
Doğru görüş, uzağı görüş, seziş, uyanıklık, anlayış, kavrayış, dikkat, sağgörü, önsezi

Kanal'ı müdafaa edenler, yüz millik cephe üzerinde çok basiretle vazife görmeye mecbur idiler.

- F. R. Atay
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • basîret — (A.) [ تﺮﻴﺼﺑ ] görüş, ileriyi görme gücü …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • BASİRET — Hakikatı kalbiyle hissedip anlama. Kalbde eşyanın hakikatlarını bilen kuvve i kudsiyye. Ferâset. İm ân ı dikkat. * İbret alınacak hidâyet sebepleri. Beyyine. Hüccet. * Bir evin iki tarafının arası. * Yer üstündeki kan. (Bak: Süveydâ i kalb …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • basiret — doğru görüş; uzağı görüş; önceden görüş; seziş; uyanıklık; anlayış; kavrayış; dikkat; sağgörü …   Hukuk Sözlüğü

  • BASİRET-KÂR — f. Basiretli, ferâsetli, önceden gören …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • BASİRET-KÂRÎ — Basiretlilik, önceden görmeklik …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • BASİRET-İ KALB — Gönül uyanıklığı. Kalb basireti …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ADEM-İ BASİRET — Basiretsizlik, görüşsüzlük …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • BASAİR — (Basiret. C.) Basiretler. İbretli görüşler. Deliller. İbretler. Hüccet ve bürhanlar. Gözler. * Kalb duyguları …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • BASİR — Basiret sâhibi ve anlayışlı olan. Hakikatları anlayan. En iyi ve en çok anlayışlı. Kalb gözü ile gören. * İt, köpek, kelp …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ULÜ-L EBSAR — Basiret sâhibleri …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”