basamaklı

basamaklı
sf.
Basamağı olan, basamak basamak olan

Nereden geldiği belli olmayan bir tekme ile ilerideki birkaç basamaklı merdivenden yuvarlanıyor.

- R. N. Güntekin

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • alavere — is. 1) Bir şeyin elden ele geçmesi 2) Bir şeyi elden ele vererek aktarma Karpuzları alavere ile mavnadan sergiye taşıdılar. 3) Kargaşalık 4) den. Vapurlarda bu biçimde taşıma işi için bordalarda kurulan basamaklı iskele Birleşik Sözler alavere… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • amfiteatr — is., Fr. amphithéâtre 1) Dinleyicilerin oturduğu, sıraları arkaya doğru basamaklı olarak yükselen salon, amfi Davetlileri getirip amfiteatr şeklinde hazırlanmış tribünlere bırakıyordu. H. Taner 2) Yunan ve Roma da açık hava tiyatrosu 3) coğ.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çöküntü hendeği — is., coğ. Yer kabuğunun birbirine paralel olarak uzanan kırıkları veya basamaklı kırık dizileri arasındaki çökmüş bölümü, yer çöküntüsü, graben …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kademeli — sf. Aşamalı, basamaklı Büyük harpten sonra dört kademeli bir Yugoslavlık görüyoruz. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • odeon — is., Fr. odéon Eski Yunan da müzisyenlerin konser verdiği basamaklı yer …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tribün — is., Fr. tribune Spor salonu stadyum, hipodrom vb. yarışma ve gösteri yapılan yerlerde seyircilerin oturduğu koltuklu veya basamaklı bölüm, sekilik Muazzam avlunun medreseler tarafında, kadınlar için tribünler yükseliyordu. H. E. Adıvar Birleşik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • MEDREC(E) — (C.: Medâric) Basamaklı yol. Merdiven. * Meslek. * Tarikat. * Dar yol. Dağ yolu …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • sıpa — 1. ağaca çıkmak için kullanılan üç basamaklı sehba 2. eşeğin yavrusu …   Beypazari ağzindan sözcükler

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”