- zannetme
- is.
Zannetmek durumu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
stüdyo — is., Fr. studio 1) Sanat çalışmaları için düzenlenmiş oda Üst kattaki tek odayı bir çalışma stüdyosu hâline getirmişti. 2) Fotoğrafçının çalıştığı oda, alan, fotoğrafçı işliği 3) Sinema, televizyon ve radyo için film çekilen, ses alınan ve yayın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zehap — is., bı, esk., Ar. ẕehāb Sanma, sanı, zannetme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller zehaba kapılmak zehapta bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
BOŞBOĞAZ — t. Yerli yersiz mutlaka bir şey söylemeden içi rahat etmiyen. Saklanması gereken şeyleri söyleyiveren, sır saklamayan.(Eşyada olan asvat, birer savt ı vücuddur: Ben de varım derler. O kâinat ı sâkit birden söze başlıyor. Bizi câmid zannetme ey… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MASİVA — Ondan gayrısı. (Allah tan) başka her şey hakkında kullanılan tâbirdir) Dünya ile alâkalı şeyler. (Bak: Taabbüd)(...Ey insan! Kur anın desâtirindendir ki; Cenab ı Hakkın mâsivasından hiçbir şeyi ona taabbüd edecek bir derecede kendinden büyük… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
PİNDAR — Sanma, zannetme. * Böbürlenme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SU-İ ZAN — Kötü zanna sahib olma, başkasının hareketini kötü zannetme.(Dördüncü hastalık su i zandır. Evet insan, hüsn ü zanna me murdur. İnsan, herkesi kendisinden üstün bilmelidir. Kendisinde bulunan su i ahlâkı, su i zan saikasıyla başkalara teşmil… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TAABBÜD — İbadet etmek. Kulluk etmek.(Ey insan! Kur ânın desâtirindendir ki, Cenab ı Hakk ın mâsivâsından hiçbir şeyi ona taabbüd edecek bir derecede kendinden büyük zannetme. Hem sen kendini hiç bir şeyden tekebbür edecek derecede büyük tutma. Çünkü… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük