Fakat bir gün barışacaksınız ve onun da kurtulmasına yardım edeceksiniz.
- A. GündüzHiçbirini sevmedim, yalnız Enderuni Vasıf Divanı ile barışabildim.
- A. H. TanpınarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
barışmak — birbirine gitmek, gitmekte yardım ve yarış etmek II, 94 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kelişmek barışmak — birbirine gelip gitmek II, 110 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
küstürme — barışmak … Beypazari ağzindan sözcükler
yaraşmak — barışmak, sülh ü musaliha etmek, müvafakat ederek güzel olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
SİLM — Barışmak, sulh, barışıklık. * İtaat. İslâm, müslim olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
barışma — is. Barışmak durumu, uzlaşma, anlaşma Araya adam koyup barışmanın yollarını aramaya başladı. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçişsiz — sf., dbl. Nesne ile kullanılmayan (fiil), lazım: Gülmek, ağlamak, düşmek, gitmek, küsmek, barışmak gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
barış görüş olmak — hlk. her türlü dargınlığı unutarak barışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
perileri bağdaşmak — uyuşup anlaşmak, yıldızları barışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ISTILAH — Tabir, deyim. Belirli bir topluluğun, bir lafzı lügat mânasından çıkararak başka bir mânada kullanmaları. * Bir ilim veya mesleğe âid kelime. Terim. Erbab ı ilim arasındaki ve herkesin anlamadığı kelime. * Muvafakat. Uygunluk. Barışmak. İttifak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
