yormak

yormak
1. -i, -ar
1) Yorgun duruma getirmek

Teknik teferruatla okurlarımı yormak istemiyorum.

- F. R. Atay
2) mec. Sıkıntıya sokmak, üzmek

Ömer, kalbimi en çok yoran bir sima gibi hatırımda kaldı.

- H. E. Adıvar
2. -i, -e, -ar
1) Bir anlam vermek, yorumlamak

Hayvanlara insanca duygu ve düşünceler yormak ne derece doğrudur bunu da kestiremiyorum.

- H. Taner
2) Bir sebebe bağlamak, bir duruma işaret saymak

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • yormak — fal haber eylemek, güzel tâbir eylemek, nik söylemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yormak — tabir etmek, yorrnak III, 125bkz: yor ık, yör(ik yürümek. I, 456; III, 87bkz: yor ımak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • zihin yormak — bir konuda çok düşünmek, kafa yormak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çene yormak — boşuna söyleyip durmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fikir yormak — bir konuda çok düşünmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hayra yormak — rüya veya olayı iyi bir durumun belirtisi saymak Aslına bakılırsa aktör olmayı rüyasında görse hayra yormazdı. A. İlhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kafa yormak — bir iş, bir konu üzerinde çokça düşünmek Oynarken yaptığı hatalar üstüne kafa yoruyor, sonra yığınla düş kuruyordu. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üstüne yormak — (kendi) alınmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aklını yormak — hatırlamaya çalışmak, zihnini zorlamak Aklını yorma, bulamazsın. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • emendirmek — yormak …   Beypazari ağzindan sözcükler

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”