yaşlık

yaşlık
is., -ğı
Yaş (II) olma durumu, ıslaklık

Nem elbisenize işlemiştir, yaşlığında deniz suyunun tuzlu tadı ve yapışkanlığı duyuluyor.

- R. H. Karay

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • BELEL — Yaşlık, rutubet, ıslaklık. * Zafer, galibiyet.* Mihnet, keder, üzüntü. * Mücadele, kavga. * Hastalıkdan iyileşen. * Düşkünlük …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • BİLLE — Yaşlık, ıslaklık. Çiy dedikleri rutubet ki sabah vakitlerinde olur …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HÖL — Yaşlık, nem, rutubet …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • LESAK — Yaşlık, ıslaklık …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • NEDAVET — Yaşlık, ıslaklık, nemlik, rutubet …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • NEDVE — Yaşlık, nemlilik. * Meşveret etmek. Bir işi hakkında görüşmek. * Konuşmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • RUTUBET — Yaşlık, nem, ıslaklık. * Havadaki veya yapı içindeki nem …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • çıylatmak — ıslattırmak, at terletmek, II, 310bkz: çılatmak toprakta yaşlık, yaş III, 207 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • ölişmek — nemlenmek, yaşlık yayılmak I, 189 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • sükül — siğil III, 301 sül ette ve ağaçta olan yaşlık ve tazelik I, 1, 356; III, 134, 369 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”