yamuk

yamuk
sf., -ğu
1) Bir yana doğru eğik olan
2) is., mat. Yalnız iki kenarı paralel olan dörtgen
3) is., mec. Birine karşı yanlış davranma
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • yamuk yumuk — sf. Yamru yumru Hızını artıran yel, yamuk yumuk sokaktaki gübreli tozları kaldırıyordu. A. Sayar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dik yamuk — is., ğu, mat. Kenarlarından biri tabanlarına dik olan yamuk …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ikizkenar yamuk — is., ğu, mat. Paralel olmayan iki kenarı eşit yamuk …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dik — sf. 1) Yatay bir düzleme göre yer çekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan Sağlam yapılı, dik duruşlu bir gençti o yıllarda. N. Cumalı 2) Yatık durmayan, sert Dik saç. 3) Sert, kalın, tok (ses) Sesi dik ve küstahtı, söylediklerini aşağı salonda …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yamukluk — is., ğu 1) Yamuk olma durumu 2) Yamuk bir biçimde davranma …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ikizkenar — sf., mat. İki kenarı eşit olan Birleşik Sözler ikizkenar üçgen ikizkenar yamuk …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • viranlık — is., ğı Viran yer Aydınlattığı yerin viranlığına, kuraklığına, kara, kırık ve yamuk mihraplarına... H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yamulmak — nsz Yamuk duruma gelmek, eğilmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yumuk — sf., ğu 1) Yumulmuş olan, yumulmuş gibi duran, yumulu Uyandı, silkindi, yumuk gözlerini açarak yere sıçradı. P. Safa 2) Tombul Şen, kara gözlü, yumuk, renkli bir çehre! R. N. Güntekin Birleşik Sözler yumuk gözlü yamuk yumuk …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • a'vec — (A.) [ جﻮﻋا ] yamuk, eğri büğrü …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”