vücut

vücut
is., -du, Ar. vucūd
1) İnsan veya hayvan gövdesi, beden

Koltukta vücudunu bir yandan bir yana çevirirken âdeta inliyor.

- R. N. Güntekin
2) esk. Var olma, varlık
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • vücut yapmak — kas geliştirici hareket ve sporlarda bedeni güçlü duruma getirmek Erkek sporları tarihe karışıyor, halter kaldıran, vücut yapan kadın atletler gündelik manzaralar arasında... A. İlhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vücut ısısı — is. Vücutta olması gereken 36 derecelik normal ısı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vücut bulmak — oluşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vücut vermek — vücuda getirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vücut bulmak — doğmak ; yapılmış olma …   Hukuk Sözlüğü

  • tek vücut — is., du 1) Birlik 2) zf. Hep birlikte Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tek vücut olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tek vücut olmak — bütünleşmek Birbirimize sımsıkı sarılmış, tek vücut olmuş, sallanıp duruyoruz. A. Kulin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bünye — vücut yapısı; yapı, beden; vücut; yapılış; kuruluş …   Hukuk Sözlüğü

  • manken gibi — vücut ölçüleri düzgün ve ince olan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çerlenmek — vücut ağırlaşmak, agrımak, hastalanmak I, 322; 11. 244, 245 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”