- vıcık
- sf., -ğı
Sulanarak kıvamı gevşemiş, yumuşamışBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
vıcık
Look at other dictionaries:
vıcık vıcık — sf. 1) Kıvamı çok gevşemiş, yumuşamış, sulu Pençesiz pabuçların içinde vıcık vıcık olmuş çoraplar. T. Buğra 2) mec. Ciddi olmayan, özden yoksun olan, değersiz … Çağatay Osmanlı Sözlük
vıcık vıcıklık — is., ğı 1) Gevşeklik, yumuşaklık 2) mec. Ciddilikten, özden yoksun oluş, değersizlik … Çağatay Osmanlı Sözlük
ezme — is. 1) Ezmek işi 2) Sebze veya yemiş ezilerek yapılan yiyecek Sıkınca içinden vıcık vıcık balık ezmeleri, kaz ciğerleri çıkan tüpler... Y. Z. Ortaç 3) Bitkilerin etli ve yumuşak kısımlarını macun kıvamına getirmek üzere parçalama, katı ve telsel… … Çağatay Osmanlı Sözlük
vıcıklık — is., ğı Vıcık olma durumu Birleşik Sözler vıcık vıcıklık … Çağatay Osmanlı Sözlük
vıcıklamak — i Sulu veya yumuşak şeyleri avuç içinde ezmek, vıcık duruma getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
