tutunmak

tutunmak
-e
1) Tutup bırakmamak, dayanmak, sarılmak veya asılmak

Evinin bahçesinin kapısını açtım ve kapanmayan panjurlarına tutunarak odasına girdim.

- M. Ş. Esendal
2) nsz Aynı yerde ve durumda kalmak, direnmek, dayanmak

Düşman ordusu ordumuz karşısında tutunamadı.

3) nsz Kendini kabul ettirmek, kendine bir yer sağlamak
4) nsz Kendi üzerine koymak, kullanmak

Yaşmak tutunmak. Sülük tutunmak.

5) Sataşmak, çıkışmak

... anam sabahleyin evine giden Naime adındaki kıza tutunmuş. İkisini de ağlatıncaya kadar söylemiş.

- M. Ş. Esendal
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • tutunmak — tutulmak, edinmek, tutmak, yaln ız başına tutmak, tutuşniak II, 23, 143, ,144bkz: tütünmek …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • ustura tutunmak — vücuttaki istenmeyen kılları temizlemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ot tutunmak — vücuttaki istenmeyen kılları düşürmek için ilaç sürünmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Ahmet Kaya — (* 28. Oktober 1956 in Arguvan Provinz Malatya; † 16. November 2000 in Paris) war ein kurdisch türkischer Sänger und Komponist des Özgün Müzik aus der Türkei …   Deutsch Wikipedia

  • Ahmet Kaya — Infobox Musical artist Name = Ahmet Kaya Img capt = Img size = Landscape = Background = solo singer Birth name = Alias = Born = 1957 [http://www.ahmetkaya.com/ozgecmis eng Biography of Ahmet Kaya] Ahmet Kaya Resmi Web Sitesi ] Malatya, Turkey… …   Wikipedia

  • Ahmet Kaya — Nom Ahmet Kaya Naissance 28 octobre 1957, Malatya, Turquie …   Wikipédia en Français

  • dayanmak — e 1) Bir yere yaslanmak, kendini dayamak Odalardan birinde köşeye dayanmış bir adam, sanki sızmış gibi görünüyor. M. Ş. Esendal 2) nsz Kullanılışı uzun sürmek, dayanıklı olmak Bu kumaş çok dayandı. 3) Zarar görmemek, varlığını korumak, hasar… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Japon sarmaşığı — is., bit. b. Asmagillerden, ana yurdu Çin ve Japonya olan, sülüklerinin ucu duvarlara tutunmak için genellikle daire biçiminde genişlemiş olan sarılıcı bir süs bitkisi (Ampelopsis japonica) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ot — is., bit. b. 1) Toprak üstündeki bölümleri odunlaşmayıp yumuşak kalan, ilkbaharda bitip bir iki mevsim sonra kuruyan küçük bitkiler Etrafımızda uzun otlar, yalçın kayalar vardı. A. Gündüz 2) sf. Bu bitkilerle yapılmış veya bu bitkilerle… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • perçinlemek — i 1) Bir bağıntıyı perçinle tutturmak 2) İki veya daha çok parçayı, karşılıklı bölümlerini birbiri üzerinde ezerek birleştirmek 3) mec. Sağlamlaştırmak, güçlendirmek Yüksek sosyeteye girmek, orada tutunmak, adını perçinlemek istiyordu. N. Nadi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”