tasarı

tasarı
is.
1) Olması veya yapılması istenen bir şeyin zihinde aldığı biçim, proje

Kafamdaki hayaller ve tasarılar epeyce açık saçık şeylerdi.

- H. E. Adıvar
2) huk. Hukuki bir işlemin, o işlemi yapmakla yetkili kurul veya organ önüne getirildiği andaki durumu, üstünde görüşme ve oylama yapılabilir durumdaki metin, layiha

Bütçe Kanunu tasarısı üzerine yazdığım bir yazı.

- Y. K. Karaosmanoğlu
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • tasarı — hukuki bir işlemin, o işlemi yapmakla yetkili kurul veya organ önüne getirildiği andaki durumu, üstünde görüşme ve oylama yapılabilir durumdaki metin …   Hukuk Sözlüğü

  • tasarı geometri — is., mat. Uzaydaki tasavvur edilmiş biçimleri iz düşümleriyle gösteren geometri …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tasare — TASÁRE, tasări, s.f. Faptul de a se tasa; cufundare Trimis de pan111, 13.09.2007. Sursa: DLRM  TASÁRE, tasări, s.f. Faptul de a (se) tasa; îndesare, cufundare. – v. tasa. Trimis de LauraGellner, 13.09.2007. Sursa: DEX 98  TASÁRE s. compactare,… …   Dicționar Român

  • düşünce — is. 1) Uzay ve zamanın ötesinde, öznenin dışında, kendiliğinden var olan, duyularla değil, yalnızca ruhen algılanabilen asıl gerçeklik, mütalaa, fikir, mülahaza, ide, idea Anlaşmazlıklarda aracılığına, zor durumlarda düşüncesine başvurulur. T.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • geometri — is., Fr. géométrie 1) Nokta, çizgi, açı, yüzey ve cisimlerin birbirleriyle ilişkilerini, ölçümlerini, özelliklerini inceleyen matematik dalı, hendese 2) Bu konu ile ilgili olan kitap veya ders Birleşik Sözler düzlem geometri tasarı geometri uzay… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • layiha — is., esk., Ar. lāyiḥa 1) Herhangi bir konuda bir görüş ve düşünceyi bildiren yazı Yazılacak raporlarım, layihalarım var gibi bahanelerle İstanbul a bile inmezmiş. A. Ş. Hisar 2) huk. Tasarı Birleşik Sözler kanun layihası …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • öncelikle — zf. Öne alınarak, daha önce olarak Bu tasarı, Mecliste öncelikle görüşülecek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • program — is., Fr. programme 1) Belirli şartlara ve düzene göre yapılması öngörülen işlemlerin bütünü, izlence Ne yapacaksa yapmadan kurar hatta programını yanındakilere de söylerdi. Ö. Seyfettin 2) Yapılacak bir işin bölümlerini, bölümlerin sırasını ve… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • proje — is., Fr. projet 1) Tasarlanmış şey, tasarı Babamın İstanbul seferi projesi kız kardeşimle bana değil, anneme de ciddi görünüyordu. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Değişik alanlarda önceden plan ve programa alınmış, maliyeti hesaplanmış, kurum ve… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sanat — is., Ar. ṣanˁat 1) Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık Bir oyunun on beş gün sürmesi bir sanat hadisesi olduğunu gösterirdi. T. Buğra 2) Belli bir… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”