- sürükleme
- -i
Sürüklemek işi
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sürüklenmek — e 1) Sürükleme işi yapılmak veya sürükleme işine konu olmak Akşama doğru ayaklar evlere doğru sürüklenirdi. F. R. Atay 2) Kendi kendini sürüklemek 3) nsz Bir iş, sonuçlanıncaya kadar boş yere gecikmelere uğramak Bu dava iki yıl sürüklendi. 4) nsz … Çağatay Osmanlı Sözlük
sevk — is., Ar. sevḳ 1) Gönderme, götürme Sevk gününü, raporun ismini, uğrayacağı limanları yazdım. R. H. Karay 2) Sürükleme, itme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller sevk etmek sevk olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sürükletmek — i, e Sürükleme işini yaptırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sürükleyici — sf. 1) Sürükleme niteliği veya gücü olan 2) İlgiyi sürdüren Sürükleyici bir roman … Çağatay Osmanlı Sözlük
sürükleyiş — is. Sürükleme işi veya biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEFSİK — (Fısk. dan) Fısk ve fücura sürükleme. Birisine fâsık, kabahatli, günahkâr demek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük