susamak

susamak
nsz
1) Su içme gereksinimi duymak

Yazın susamışken, birdenbire bir soğuk su içtiniz mi, bir sancı, bir ağırlık oturuverir.

- S. F. Abasıyanık
2) -e, mec. Çok istemek, özlemek

Sinemaya susamış bir mevsim başı kalabalığı.

- A. İlhan

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • eceline susamak — ölmek istermiş gibi tehlikeli işlere girişmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ölümüne susamak — ölümle sonuçlanabilecek davranışlarda bulunmak Ölümüne susamış kimse meydana çıksın. O. V. Kanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kana susamak — öldürme hırsı duymak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kanına susamak — (kendi) belasını aramak Ben onun kanına susadım diyor, başka bir şey demiyor. Y. Kemal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • canına susamak — (birinin) birini öldürmeyi istemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • CÜVAD — Susamak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TEATTUŞ — Susamak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • susaçmak — susamak …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • suwsamak — susamak I, 281; t I I, 284 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • usmak — susamak; sanmak I, 166; II, 165 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”