patlıcani

patlıcani
is., Ar. bādincānī
1) Patlıcan rengi
2) sf. Bu renkte olan

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • bostan patlıcanı — is., bit. b. Az çekirdekli, iri ve yuvarlak bir patlıcan türü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kemer patlıcanı — is., bit. b. Bir çeşit ince uzun patlıcan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • acı patlıcanı kırağı çalmaz — şaka herhangi bir duruma alışkın olan kimseyi benzer kötü durumlar etkilemez anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • patlıcan — is., bit. b., Ar. bādincān 1) Patlıcangillerden, kalın saplı, uzunca yapraklı otsu bitki (Solanum melongena) 2) Bu bitkinin sebze olarak kullanılan, mor renkli, uzunca veya toparlak ürünü Birleşik Sözler patlıcan böreği patlıcan inciri patlıcan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pătlăginiu — PĂTLĂGINÍU, ÍE, pătlăginii, adj. (înv. şi pop.) Violet închis, vânăt. – Din tc. patlıcani. Trimis de valeriu, 03.02.2004. Sursa: DEX 98  PĂTLĂGINÍU adj. v. vânăt. Trimis de siveco, 13.09.2007. Sursa: Sinonime  …   Dicționar Român

  • acı — is. 1) Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı Acıyı sever. 2) sf. Tadı bu nitelikte olan Acı kahvesini yudumluyordu. T. Buğra 3) Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ıstırap Omuzlarına kadar vücudun derisini …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bostan — is., Far. būstān 1) Sebze bahçesi Babası küçük bostanda yere eğilmiş, salatalıkları koparıyor. P. Safa 2) Kavun, karpuz tarlası 3) Kavun ve karpuza verilen ortak ad Birleşik Sözler bostan bekçisi bostan bozuntusu bostan dolabı bostan gölgeliği …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çıkış — is. 1) Çıkma işi veya biçimi Çiğ patatesle patlıcanı düşününüz, sıcak külden çıkışına bakınız, ne leziz yemektir. R. H. Karay 2) Bir yerden çıkmak için kullanılan yer 3) Yokuş 4) Güreşte cazgırın alana çıkardığı pehlivanların izleyicilere doğru… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kemer — is., Far. kemer 1) Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı Nihat elinde tuttuğu kemeri denize fırlatıp attı. P. Safa 2) Etek, pantolon vb. giysilerin bele gelen bölümü 3) Emniyet kemeri 4) sf. Tümsekli Kemer …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”