ortalıkta

ortalıkta
zf.
Göz önünde, meydanda

Demek ortalıkta geziyor, bir tarafa çekilmemiş, uyumamış.

- R. H. Karay

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • el ayak (veya el etek) çekilmek — ortalıkta hiç kimse kalmamak, ıssızlaşıp sessizleşmek Ben, el ayak çekildikten sonra, odanın kapısını sürmeleyip kitaplarımla baş başa kalmak saatini beklerdim. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • söz çıkmak — ortalıkta bir söylenti dolaşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • malakta kalmak — ortalıkta kalmak …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • çıkmak — den, ar 1) İçeriden dışarıya varmak, gitmek Ortalık ağarırken bir arkadaşımla yorgun adımlarla konaktan çıktık. F. R. Atay 2) nsz Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek Bu mülakatımızdan esaslı bir netice çıkmadı. Atatürk 3) nsz Bir meslek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • döküntülü — sf. 1) Döküntüsü olan Ortalıkta yorgan, döşek, sandık, sepet; tıpkı yangından kaçmış ailelerin döküntülü, bıkkın tablosu... Ç. Altan 2) tıp Deride döküntü ile görülen, döküntü ile beliren (hastalık) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • görünürlerde — zf. Ortalıkta, meydanda …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • koku — is. 1) Nesnelerden yayılan küçücük zerrelerin burun zarı üzerindeki özel sinirlerde uyandırdığı duygu Odanın içini kızarmış bir ekmek kokusu doldurmuştu. S. F. Abasıyanık 2) Güzel kokmak için sürülen esans Koku sürünmek. 3) mec. Belirti, işaret… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ortalık — is., ğı 1) Bulunulan yer, çevre Ortalık karanlık, bizi kimse görmez, merak etme. P. Safa 2) İçinde bulunulan, yaşanılan ev, oda vb. yer Artık benim gündelikle çamaşıra, ortalık temizlemeye gitmeden başka çare kalmadı. H. E. Adıvar 3) Yeryüzünün… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • saklamak — i 1) Elinde bulundurmak, tutmak Okul kitaplarımı saklıyorum. 2) i, de Kaybolmaması, görünmemesi için gizli bir yere koymak Paralarını kasada saklıyor. 3) Görünmesine engel olmak, ortalıkta bulundurmamak 4) i, de Bozulmadan doğal durumları ile… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sessizlik — is., ği 1) Sessiz olma durumu 2) Ortalıkta gürültü olmama durumu, sükût Bilmez yalnız yaşayanlar / Nasıl korku verir sessizlik insana. O. V. Kanık Birleşik Sözler ölüm sessizliği Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller sessizliğe gömülmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”