onluk

onluk
sf., -ğu
1) On birimden, on parçadan oluşan
2) On üzerinden tam not alan

Onluk bir öğrenci.

3) is., esk. On para, on kuruş, on lira veya on bin lira değerinde olan para

Bir iki mecidiyenin arasına sıkışmış bir onluğu ararken arkadan bir araba geliyordu.

- M. Ş. Esendal
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • önlük — is., ğü 1) Yemek yaparken giysinin önü kirlenmesin diye giyilen, boyundan askılı ve bele bağlanan örtü Önünde önlük bağlı, kırk yaşlarında kadar bir kadın geldi. M. Ş. Esendal 2) İlköğretimin ilk beş yılında öğrencilerin giydiği bir örnek giysi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • önlük — is. İş görəndə paltar çirklənməsin deyə üstdən taxılan geyim; döşlük. Ballı . . göz yaşlarını önlüyünün ətəyi ilə qurudurdu. A. Ş.. // Balaca uşaqlar üçün müşəmbə və ya parçadan tikilən döşlük …   Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti

  • onluk bozma — is., mat. Onluğu, on tane birliğe çevirme …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • göğüslük — önlük, okul önlüğü …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • göğüslük — is., ğü 1) Genellikle ilköğretim öğrencilerinin giydiği tek biçimde üstlük, önlük 2) Elbisenin kirlenmemesi için göğse takılan önlük veya giyilen bir tür gömlek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • önlüklü — sif. Önlük geymiş, önlük taxmış; döşlüklü. Önlüklü uşaq. – Biləklər çirməkli, döşlər önlüklü; Hamısı torbalı, hamısı yüklü. S. V …   Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti

  • bozma — is. 1) Bozmak işi 2) sf. Biçimi ve kullanılışı değiştirilmiş Büyükçe bir ahırdan bozma sinema salonu hâlâ gübre kokuyordu. E. Bener Birleşik Sözler gemi bozma onluk bozma …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çözümleme — is. 1) Çözümlemek işi 2) dbl. Bir cümledeki kelimelerin hangi kelime türünden olduklarını veya özne, tümleç, yüklem görevlerinden hangisinde bulunduklarını belirtme, tahlil 3) dbl. Kelimenin kökünü bulup eklerini gösterme 4) ed. Bir metni belirli …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çözümlenmek — nsz 1) Çözümleme işine konu olmak 2) mat. Onluk sayma düzeninde, sayılar basamak değerlerine ayrılarak yazılmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • deste — is. 1) Cinsleri aynı veya birbirine yakın olan şeylerin bir arada bağlanmışı, demet, bağlam Destenin en itibarlı kâğıtları, bilindiği gibi beyler yani aslar oluyor. H. Taner 2) Kılıç, bıçak vb.nin elle tutulacak yeri, kabza 3) mat. Aynı cinsten… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”