âşıkane

âşıkane
sf., Ar. ˁāşiḳ + Far. -āne
1) Âşığa yaraşır biçimde olan

Sende başka âşıkane müsvedde varsa bana ver.

- H. R. Gürpınar
2) zf. Âşığa yaraşır biçimde

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • İlhan Berk — (* 18. November 1918 in Manisa; † 28. August 2008 in Bodrum) war ein türkischer Dichter und Essayist. Als einer der bekanntesten Vertreter der sogenannten İkinci Yeni in der türkischen Literatur hatte er großen Einfluss auf einen Kreis ihm… …   Deutsch Wikipedia

  • balayı — is. Evlilik hayatının ilk ayı veya ilk günleri Şairane, âşıkane güzel, tatlı bir balayı geçirdik. H. R. Gürpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mestane — zf., esk., Far. mestāne Sarhoş gibi, kendinden geçmişçesine Bir de yağmur sesi var ki Sabahattin ona da âşıkane, mestane kulak kabartır. S. Birsel Birleşik Sözler sermestane …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • EDEB — Terbiye. Kavlen, fiilen insanlara lütuf ile muamele etmek. Güzel ahlâk. Usluluk. Hayâ. * Ist: Sünnet i Resul e (A.S.M.) uygun hareket etmek. * Utanılacak şeylerden insanı koruyan meleke; kuvve i râsiha i nefsiye. * Edebiyat ve ondan bahseden ilim …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MUGAZELE — (Ga, uzun okunur) Aşıkane şakalaşma, lâtifeleşme …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • NESİB — Asil kadının vasfı. * Edb: Kasidenin âşıkâne olan mukaddemesi …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”