musibet

musibet
is., Ar. muṣībet
1) Ansızın gelen felaket, sıkıntı veren şey
2) sf., mec. Uğursuz

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • MUSÎBET — Afet. Belâ. Felâket. Hastalık. Dert.(Merayı tecavüz eden koyun sürüsünü çevirtmek için çobanın attığı taşlara musâb olan bir koyun, lisan ı hâliyle: Biz çobanın emri altındayız. O bizden daha ziyâde fâidemizi düşünür. Mâdem onun rızâsı yoktur,… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MUSİBET-İ ÂMME — Umuma ve cemiyetin ekseriyetine gelen belâ.(Bu asırdaki ehl i İslâmın fevkalâde safderunluğu ve dehşetli cânileri de âlicenâbâne affetmesi; ve bir tek haseneyi, binler seyyiatı işliyen ve binler mânevi ve maddi hukuk u ibâdı mahveden adamdan… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • musîbet — (A.) [ ﺖﺒﻴﺼﻡ ] 1. bela. 2. şirret, uğursuz …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • MUSİBET-ZEDE — Belâya uğrayan. Hastalık veya başka musibete uğrayan.(İmanla insanın kalbinde öyle bir kuvve i mâneviye husule gelir ki, insan o kuvvet ile her musibete, her hâdiseye karşı mukavemet edebilir! İ.İ …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • bin nasihatten bir musibet yeğdir — yaşanan olaylar, öğütlerden çok daha etkilidir anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • BILGIN — Musibet, belâ, felâket, âfet …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • BUKKARÎ — Musibet, belâ, âfet, felâket …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • BÂHİZA — Musibet. Bel …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • BÜCRİYY(E) — Musibet, belâ, felâket, âfet …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MAZAZ — Musibet, felâket ve belâ acısı. * Acıma, üzülme, kederlenme …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”