muhtaç

muhtaç
sf., -cı, Ar. muḥtāc
1) Bir şeye gereksinim duyan
2) Yoksul, fakir (kimse)

Muhtaç hemşehrilerin bir kısmı etrafımda dolaşmaya, bana kur yapmaya başladılar.

- R. N. Güntekin
3) Bakmaya mecbur olduğu aile bireylerini veya kendisini geçindirmeye yetecek geliri, malı, kazancı bulunmayan
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • muhtaç olmak — gereksinim duymak Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur. Atatürk …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • MUHTAC-I TA'RİF — Tarif edip anlatmağa muhtaç …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • muhtâc — (A.) [ جﺎﺘﺤﻡ ] 1. ihtiyaç sahibi. 2. yoksul …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • MUHTAC — İhtiyacı olan. Akşam evinde yiyeceğini bulamayacak derecede fakir olan. Bir şey kendine lâzım olan kimse. Bir eksiğini tamamlamak isteyen. Fakir …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • muhtaç etmek — (birine) birini, gereksinim duyduğu bir şeyi başkasından sağlamak zorunda bırakmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • namerde muhtaç bırakmak — güvenilmeyecek kimselerden yardım istemek zorunda bırakmak İş ki kocam olacak, erkek olsun, beni namerde muhtaç bırakmasın diyormuş. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • altın eşik gümüş eşiğe muhtaç olur — hiç kimse zenginliğine güvenmemelidir, gün gelir yoksullaşır ve fakir kimseye muhtaç olur anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Allah sağ gözü (veya eli) sol göze (veya ele) muhtaç etmesin — Tanrı kimseyi kimseye, en yakınlarına bile muhtaç etmesin anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fülsüahmere muhtaç olmak — çok fakir, düşkün, zavallı olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • namerde muhtaç olmak — güvenilmeyecek kimselerden yardım istemek zorunda kalmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”