mevzu

mevzu
is., Ar. mevżūˁ
Konu

Para aklımdan geçen bir mevzu olmamıştır.

- A. Gündüz
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • mevzû — (A.) [ عﻮﺽﻮﻡ ] konu …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • MEVZU' — Bahis. Üzerinde durulan mes ele. * Aşağılanmış olan. * Konulmuş. Vaz olunmuş. * Uydurma. Doğru ve hakikat olmayan. * Geçer olan, muteber, işlemekte olan, câri …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • mevzu-i bahis — (A. F.) [ ﺚﺤﺑ عﻮﺽﻮﻡ ] sözkonusu …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • MEVZU-U BAHS — Kendisinden bahsedilen. Bahis konusu …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HADÎS-İ MEVZU' — Başkası tarafından söylendiği hâlde Peygamberimize (A.S.M.) isnad edilen hadis. Muan an veya senedlerle tesbit edilmemiş hadistir. Manası yanlış demek değildir …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İLTİFAT — Güzel sözle samimi olarak okşamak. Yüz göstermek. Teveccüh etmek. İyilik etmek. Lütfetmek. * Dikkat, itina. * Edb: Bir mevzu anlatılırken, o anda kalbe doğan bir ilham coşkunluğu ile mevzu dışına çıkmadan sözün ve hitabın yönünü değiştirme san… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • konu — is. 1) Konuşmada, yazıda, eserde ele alınan düşünce, olay veya durum, mevzu Öğretmenimizin verdiği konuları manzum yazardım. Y. Z. Ortaç 2) Üzerinde konuşulan şey, bahis Daha fazla tafsilata girmeyi bugün zararlı gördüğüm için bu konuda susacağım …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • köşe minderi — is. Köşeye yerleştirilmiş kabarık büyük minder Köşe minderi üzerinde yanlamasına uzanarak yarı bitmiş cümlelerle bize bir mevzu verdi. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • laf — is., Far. lāf 1) Söz, lakırtı Ben lafımı bitirmeden o atıldı. 2) Sonuçsuz, yararı olmayan söz Onun söyledikleri laftan ibaret. 3) Konuşma 4) Konu, mevzu, bahis Lafı değiştirdi. 5) ünl. Öyle şey olamaz, bu sözün hiçbir değeri yok anlamlarında… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mevzuat — is., ç., Ar. mevżūˁāt 1) Bir ülkede yürürlükte olan yasa, tüzük, yönetmelik vb.nin bütünü Mahkemenin hangi süre içinde başlaması gerektiğine dair bir kayıt da yoktu mevzuatta. Ç. Altan 2) tic., esk. Sandık, çuval, teneke gibi içine ticaret malı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”