layemut

layemut
sf., esk., Ar. lāyemūt
Ölümsüz, ölmez

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • lâyemut — (A.) [ تﻮﻤیﻻ ] ölümsüz …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • LÂYEMUT — Ölmez. Mahvolmaz. Hayatı sona ermez …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • istiklal — is., li, Ar. istiḳlāl Bağımsızlık Bu eser, Türk milletinin hürriyet ve istiklal fikrinin layemut abidesidir. Atatürk İstiklal Savaşı. İstiklal Marşı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • millet — is., Ar. millet 1) Çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, duygu, ülkü, gelenek ve görenek birliği olan insan topluluğu, ulus Bu eser, Türk milletinin hürriyet ve istiklal fikrinin layemut abidesidir. Atatürk 2) Bir… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ölümsüz — sf. 1) Hiçbir zaman ölmeyecek olan, ebedî, layemut Nerede o süngü takmış birliğinin önünde ölümsüz gibi saldıran genç subay? A. İlhan 2) Hiç unutulmayacak, daima anılacak olan, ebedî …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • CÂVİD — (Câvidân, câvidâne, câvidânî) f. Sermedî, sonu olmayan, sonsuz, dâimî, lâyemut …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • EŞAM — f. Ölmiyecek kadar az olan yiyecek ve içecek şeyler, kut i lâyemut …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TUL-U EMEL — Bitmeyen istek. * Hiç ölmeyecek gibi dünyaya dalmak ve düşünmek. (Ey gafil Said! Bil ki: Galat ı his nev inden gayet muvakkat dünyayı lâyemut ve daimî görüyorsun. Etrafına ve dünyaya baktığın zaman bir derece sabit ve müstemir gördüğünden, fani… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”