- kök
- 1. is., bit. b.
1) Bitkileri toprağa bağlayan ve onların, topraktaki besi maddelerini emmesine yarayan klorofilsiz bölüm2) bit. b. Süsende olduğu gibi yer üstüne sap çıkaran çok yıllık yer altı gövdesi3) Bazı şeylerde dip bölüm
Diş kökü.
4) Sapıyla çıkarılan bitkilerde taneÜç kök maydanoz.
5) mec. Dip, temel, esasTa gölden başlayan tipi ve fırtına Şebben'in sıcak evini kökünden sarsıyordu.
- H. E. Adıvar6) mec. Kaynak, kökenÖlenle, son zamanları gevşeyen, azalan fakat kökleri mazinin sağlamlığı içinde kalan eski bir aşinalığım vardı.
- A. Ş. Hisar7) mec. Bir kimseyi bir yere bağlayan manevi temel güçlerin bütünü8) dbl. Kelimenin her türlü ek çıkarıldıktan sonra kalan anlamlı bölümü: Yaptırmak kelimesinde kök, yap- bölümüdür9) kim. Olağan şartlarda çevresinden yalıtılamayan ancak birçok tepkimede nitelik değiştirmeden geçebilen atom kümesi10) mat. Denklemde bilinmeyenin yerine konulduğunda uygun düşen gerçek veya birleşik değerBirleşik Sözler- köknar- kök sap- acı kök- ana kök- ek kök- karekök- kızılkök- ad kökü- adamköküAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller2. is., müz., Far. kūk1) Sazı kurmaya yarayan burgu, kulak2) Sap
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.