kotarmak

kotarmak
-i
1) Pişen yemeği başka kaba boşaltmak

İki kız kardeş güle söyleye sofralarını hazırlayıp yemeklerini kotardılar.

- M. Ş. Esendal
2) Hazırlık yapmak

O akşam yemeği için kotarabildiklerinin bir kısmını yarı çiğ, yarı pişmiş önüme sürüyor.

- Y. K. Karaosmanoğlu
3) mec. Bir işi tamamlamak, bitirmek
4) mec. Üstesinden gelmek

Yeter ki o beni içeri sokabilsin ve ben bu röportajı kotarayım.

- A. Kulin

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • pişirip kotarmak — bir işi sonuçlandırmak, tamamlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • işi kotarmak — işin üstesinden gelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dinamik — sf., ği, fiz., Fr. dynamique 1) Hareketli, her an değişebilen, duruk karşıtı 2) is., fiz. Mekaniğin kuvvet, hareket, enerji arasındaki ilişkilerini inceleyen dalı, devim bilimi 3) fel. Devimsel 4) mec. Canlı, etkin, hareketli Önce bir şey… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • — is. 1) Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. S. F. Abasıyanık 2) Bir değer yaratan emek 3) Birinden istenen hizmet veya birine verilen… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kotarma — is. Kotarmak işi Bizim pişirip kotarmaya uğraştığımız işe yabancı eller de mi karışıyordu? H. R. Gürpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pişirmek — i 1) Bir besin maddesini gerektiği kadar ısıda tutarak yenebilecek bir duruma getirmek Kahvesini de pekâlâ kendi pişirebilecekken eşinin önüne getirmesini bekler. H. Taner 2) nsz Isı etkisiyle belirli bir kullanıma elverişli duruma getirmek Tuğla …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”