kıvrımlı

kıvrımlı
sf.
Kıvrımı olan

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • ulınç yol — kıvrımlı yol, iğri, büğrü, büküntülü yol, düz olmayan yol I, 133; II I, 450 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • beyin üçgeni — is., anat. Beynin alt tarafındaki üç kıvrımlı yuvarlak çıkıntı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bone — is., Fr. bonnet Düz veya kıvrımlı her çeşit yumuşak kumaş vb. maddeden yapılan başlık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bukle — is., Fr. boucle Küçük lüle durumunda, kıvrımlı saç Saçlarını arkaya atıp ensesine dökülen buklelerini kabarttı. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çatışma — is. 1) Çatışmak işi Döndüğü zaman hoş olmayan çatışmalar olabilmesi ihtimali evde felaket bekleyen bir gerginlik yaratmıştı. H. E. Adıvar 2) Silahlı büyük kavga, arbede On beş dakika süren bir çatışma olmuştur. 3) ask. Savaş maksadıyla düşmana… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dalga — is. 1) Deniz veya göl gibi geniş su yüzeylerinde genellikle rüzgâr, deprem vb.nin etkisiyle oluşan kıvrımlı hareket Rıhtıma vuran dalgaların temposu da içimdeki ölçüye uyuyor. H. Taner 2) Sıcak, soğuk, moda için belli bir süre etkili olan dönem… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dalga dalga — sf. 1) Kıvrımlı (saç) 2) zf. Arka arkaya, yığın hâlinde İnsanlar dalga dalga Taksim e akıyorlardı. 3) zf. Açıklı koyulu Bu badana dalga dalga olmuş. 4) zf. Düzgün olmayan, alçaklı yüksekli bir biçimde Saçlar, vücut öldükten sonra da bir zaman… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dalgalı — sf. 1) Dalgası olan Dalgalı deniz. 2) Dalga dalga görünen Dalgalı kumaş. 3) Kıvrımlı (saç) Dalgalı ipek saçlı başı kardeşinin göğsüne sokuldu. C. Uçuk 4) Açıklı koyulu (renk) 5) fiz. Belli dalga boylarını alabilen, alternatif Üç dalgalı radyo.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • düz — 1. sf. 1) Yatay durumda olan, eğik ve dik olmayan Düz tahta. 2) Kıvrımlı olmayan, doğru Düz çizgi. 3) Yüzeyinde girinti çıkıntı olmayan, müstevi 4) Kısa ökçeli, ökçesiz (ayakkabı) 5) Yayvan, altı derin olmayan Düz kayık. Düz tabak. 6) Kıvırcık… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • helezon — is., Ar. ḥalezūn Kıvrımlı, yılankavi biçim, helis Bir toz kasırgası yerden yelpaze biçimi havalandı, iç içe bir sürü helezonlar çizerek yükseldi. B. R. Eyuboğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”