kıt kanaat

kıt kanaat
zf.
Yoksulluk içinde ve güçlükle (geçinmek)

Orada toprakla uğraşıyor, kıt kanaat geçiniyordu.

- R. N. Güntekin

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • kanaat — is., ti, Ar. ḳanāˁat 1) Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum 2) Kanma, inanma Sınıfını geçeceğine kanaatim yok. 3) Kanış, kanı, inanç, düşünce Biz kanaatlerimizi açık söyleriz. E. İ. Benice… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıt — sf., Ar. ḳaḥṭ 1) İhtiyaca yetmeyecek kadar az, bol karşıtı O devirde bizim gibi henüz askere gitmemiş şoförler çok kıttı. A. Gündüz 2) Az, yetersiz (duygu, söz vb.) Sözü kıt bir adamdı. Halikarnas Balıkçısı Birleşik Sözler kıt kanaat kıtı kıtına …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”