kese

kese
1. is., Far. kīse
1) Cepte taşınan, içine para, tütün vb. konulan, kumaştan veya örgüden küçük torba

Boynundan bir kese çıkardı fakat içine bakmadan ani bir fikirle yüzü kızardı.

- H. E. Adıvar
2) sf. Bu küçük torba miktarında olan

Üç kese tütün.

3) Bazı şeylerin üzerine geçirilen, kumaştan çanta biçiminde kap

Kur'an kesesi.

4) Yıkanırken kir çıkartmak için ele geçirilen, vücudu ovmaya yarayan, bürümcükten, cep biçiminde bez
5) mec. Bir kimsenin mal varlığı

Bu sadeleşme vücut ve keseye daha elverişli idi.

- F. R. Atay
6) anat. Organizmanın bazı boşlukları
7) bit. b. Su bitkilerinde içi hava ile dolu olan ve bitkinin suda yüzer durumda kalmasını sağlayan şişkinlik
8) tar. Beş yüz kuruşluk para birimi
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
2. sf., hlk.
Kısa, kestirme (yol)

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • KESE-LP — Infobox Broadcast call letters = KESE LP station station slogan = station branding = analog = 35 (UHF) digital = 40 (UHF) (proposed) KECY DT 48.3 (UHF) (current) other chs = affiliations = Telemundo founded = October 24, 1997 location = Yuma,… …   Wikipedia

  • kese kâğıdı — is. İçine bazı şeyler konulmak için kâğıttan yapılmış kese biçiminde torba Elindeki kese kâğıdını karısına uzatarak biraz meyve aldım, dedi. A. İlhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kese — (F.) [ ﻪﺴﻴﮐ ] torba, küçük torba …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • KESE — Kısa yol, kestirme yol. * Mc: Mali iktidar, servet. (Para kesesi manasında olan kelime için Bak: Kise …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • KEŞE' — Kebap yapmak. * Yemek. * Çok dolu olmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • kese — kısa kestirme …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • kese çiçeği — is., bit. b. Süs için yetiştirilen ve demet olarak çiçek açan bitki (Ceanothus) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • DA'KESE — Mecusiler oyunundan bir oyun. ( destibend de derler …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ezetmak — kese …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kešenė — ×kešẽnė (l. kieszen, kieszenia) sf. (2) 1. Slm žr. kišenė 1: Pilnos kešenės sidabro pripiltos LTR(Kp). Man patinka tas berniukas, kur kešenėj buteliukas NS137. Kiauros kešenės nepripilsi Gdž. Kiek norėjau, valgiau, da ir kešenès prikrovė Dbk.… …   Dictionary of the Lithuanian Language

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”