- katışıksız
- sf.
İçine başka şeyler karışmamış olan, arı, saf
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
SAFİ — Katışıksız. Temiz, süzülmüş ve temiz. * Bozuk olmayan. Hâlis … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
arı — 1. sf. 1) Temiz, münezzeh 2) Yabancı şeylerden arınmış, katışıksız, saf, halis 3) Günahsız Birleşik Sözler arı kil arı sili eteği arı 2. is., hay. b. Zar kanatlılardan, bal ve bal mumu yapan, iğnesiyle sokan böcek (Apis mellifica) Birleşik Sözler … Çağatay Osmanlı Sözlük
arınmak — nsz 1) Temizlenmek 2) Katışıksız, arı (I) duruma gelmek 3) mec. Rahatlamak Derdini size aktarıp arınmış, sizi zehirleyip bırakmıştır. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
arıtmak — i 1) Temizlemek, temiz duruma getirmek, paklamak 2) Katışıksız duruma getirmek, tasfiye etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
halis — sf., Ar. ḫāliṣ Katışık olmayan, katışıksız, saf İşte halis çay buna derler. S. F. Abasıyanık Birleşik Sözler halis muhlis halisüddem … Çağatay Osmanlı Sözlük
halis muhlis — sf. Katışıksız, eksiksiz, öz Çizgili basmadan şalvarı ve çiçekli gömleği, güneş, gök ve ter kokan halis muhlis bir köy çocuğu. B. R. Eyuboğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
halisüddem — sf., esk., Ar. ḫāliṣ + dem Katışıksız, saf kan … Çağatay Osmanlı Sözlük
has — sf., Ar. ḫāṣṣ 1) Özgü, öze, mahsus Anadolu nun yüksek yaylalarına has, sessiz, pussuz, boz renkli gecelerden biriydi. R. N. Güntekin 2) Katışıksız, en iyi cinsten, saf Has gümüş. 3) Hükümdara özgü olan Has ahır. Has bahçe. 4) mec. İyi nitelikleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
katkısız — sf. 1) Üzerine veya içine hiçbir şey katılmamış, katışıksız, saf 2) mec. Niteliği hiçbir etki ile değişmeyen, tam, bozulmamış … Çağatay Osmanlı Sözlük
özleştirmecilik — is., ği, db. Bir dili yabancı ögelerden arıtarak arı, katışıksız bir duruma getirmeyi ve kendi imkânlarıyla geliştirmeyi amaçlayan çalışma, tasfiyecilik, pürizm O gün bugün Türkiye de ilericilik, dil devrimini özleştirmecilik diye alıp Türkçenin… … Çağatay Osmanlı Sözlük