iradeli

iradeli
sf., fel., ruh b.
İstençli

Gözleri siyah kirpikleri içinde canlı ve iradeli koyu kurşuni ışıklarla yanıyordu.

- H. E. Adıvar

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • azimkâr — sf., esk., Ar. ˁazm + Far. kār İradeli, gayretli, istençli, kararlı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • istençli — sf. 1) İradeyle yapılan, iradi İstençli eylem. 2) fel., ruh b. Herhangi bir dış zorunluluk söz konusu olmadan belirli bir durum karşısında girişilecek eylemi kararlaştıran ve uygulayabilen, iradeli …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • jest — is., Fr. geste 1) Herhangi bir şeyi açıklamak için genellikle el, kol ve baş ile yapılan içgüdüsel veya iradeli hareket Jestleri daha serbest, çoğu güzel sesli, güzel güzel insanlardı. S. F. Abasıyanık 2) Beklenmedik iyi davranış Atasözü, Deyim… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kassıl duyumlar — is., ç., ruh b. Kasların iradeli kasılmasıyla ortaya çıkan hareketlerin düzenlenmesine yardım eden duyumlar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kesilmek — nsz 1) Kesme işi yapılmak 2) Bitkin duruma gelmek, gücü, takati kalmamak, çok yorulmak Sonunda elleri, ayakları yorgunluktan kesilerek uzanıyorlardı yattıkları hasırlara. N. Cumalı 3) Gibi olmak, benzemek, dönmek Senelerden beri hizmetçinin,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şeytan aldatmak — 1) bazı davranışlarda iradeli, güçlü davranamamak, nefsine uymak 2) uyku hâlindeyken meni boşalmak, düş azmak O gecenin sabahı şeytanın aldattığı vücudunu soğuk suda temizlerdi. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ne istediğini bilmek — amacını kesin ve kararlı bir biçimde belirlemek Ne istediğini bilen iradeli bir kişiliği ve dişiliği vardı. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”