içirmek

içirmek
-i
İçme işini yaptırmak, içmesini sağlamak

Ben sana kahve değil ama güzel bir çay içiririm.

- B. Felek

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • yedirip içirmek — beslemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • içtürmek — içirmek, su içirmek, I, 218; II, 173 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • içürmek — içirmek I, 47, 177. 218; II, 173 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • öpürmek — içirmek I, 171, 176 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • ettirgen çatı — is., dbl. Geçişsiz fiillerin geçişli fiili dönüştüren, geçişli fiillerde hareketin başkalarına yaptırıldığını gösteren fiiller oluşturan er , ir , tir , t eklerinden birinin veya ikisinin üst üste getirilmesi ile kurulan fiil çatısı: içirmek (iç… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • içirme — is. İçirmek işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • istenilmek — nsz İsteme işi yapılmak Gül Hanım a balık yağı içirmek istenilmiş, şişesi bulunmuş, kaşığa konmuş yahut konmak istenilmiş, bu sırada şişe devrilmiş. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • suvarmak — i Hayvana su vermek, su içirmek Bülbülü suvardım altın tasınan / Gurbete yolladım kara yasınan. Halk türküsü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yemek — 1. is., ği 1) Yemek yeme, karın doyurma işi Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni. N. Cumalı 2) Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam 3) Günün belli saatlerinde yenilen besin Yemek ya kahvaltıda ya da yemekte yenir. Arada bir …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iaşe etmek — yedirip içirmek, beslemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”