ışıldamak

ışıldamak
nsz
Titrek, parlak bir ışık saçmak, parıldamak

Kızın yolunu beklerken karardıklarını, gölgelendiklerini, sonra kız gelince sevinçle ışıldadıklarını görmüştü.

- N. Cumalı

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • ışılamak — nsz, hlk. Işıldamak, parlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ışıldama — is. Işıldamak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pırıldamak — nsz Işık saçmak, ışıldamak Tıpkı annemin yelpazeleri gibi türlü renklerle pırıldayan kuyruklarını durmadan açıp kapar. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şahlanmak — nsz 1) At, ön ayaklarını yerden keserek arka ayakları üstünde durmak, şaha kalkmak Altımdaki beygir acı acı kişneyerek şahlanır gibi oldu. O. C. Kaygılı 2) mec. Taşkınlık göstermek, coşmak, kükremek Gösterdiğimiz kahramanlıklar, harp… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yalabımak — nsz, hlk. 1) Parıldamak, parlamak, ışıldamak 2) Şimşek çakmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • İLTİMA' — Parıldamak. Işıldamak. * Kapıp almak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”