hoyrat

hoyrat
1. is.
Güneydoğu Anadolu'da ve Irak'taki Türkler arasında tek başına söylenen bir çeşit ezgili deyiş
2. sf., Rum.
Kaba, kırıcı ve hırpalayıcı

Ne hoyrat kullanmışlar / Sevincin sesi çıkmıyor.

- B. Necatigil

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Look at other dictionaries:

  • hayvanca — sf. 1) Çok kaba ve hoyrat 2) zf. Çok kaba ve hoyrat bir biçimde …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Turkish folk music — ( Türk Halk Müziği ) has combined the distinct cultural values of all those civilisations which have lived in Anatolia and the Ottoman territories in Europe and Asia. It is a unique structure which includes regional differences under one umbrella …   Wikipedia

  • Türkü — is a name given to songs in Turkish folk music.Türküs can be grouped into two categories according to their melodies: * Kırık havalar: These have regular melodies. Following subtypes belong to this category: deyiş, koşma, semah, tatyan, barana,… …   Wikipedia

  • Pir Sultan Abdal — (ca. 1480 1550), a legendary Turkish Alevi (Sufi) poet, whose direct and clear language as well as the richness of his imagination and the beauty of his verses led him to become a loved among the Turks. Pir Sultan Abdal reflected the social,… …   Wikipedia

  • Música folclórica de Turquía — La música folklórika de Turquía (Türk Halk Müziği) ha combinado los distintos valores culturales de los pueblos que han vivido en Anatolia y los territorios del Imperio otomano en Europa y Asia …   Wikipedia Español

  • Uzun Hava — Die Uzun Hava (lange Melodie oder lange Luft) ist eine meist solistisch vorgetragene und instrumental begleitete Gattung des türkischen Volksliedes. Sie steht mit ihren weitgeschwungenen Phrasen in der Tradition des ornamentierten Stils der… …   Deutsch Wikipedia

  • daraltmak — i 1) Dar duruma getirmek Hoyrat bir rüzgâr bütün gün tozu dumanına katmış, solukları kesmiş, göğüsleri daraltmıştı. T. Buğra 2) Sayıca azaltmak Aslında geniş olan kadroyu ne akla hizmet edip de bu derece daralttığına bir türlü akıl erdirememişti …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hapishane kaçkını — sf. Kötü, serseri, hoyrat (kimse) Hapishane kaçkını bir serseri vaziyetinde dolaşmaktan öyle sıkılmıştı ki. Y. K. Karaosmanoğlu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller hapishane kaçkını gibi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hayvan — is., Ar. ḥayvān 1) Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık İnce ruhlu insanlar gibi Atatürk de hayvanları severdi. F. R. Atay 2) sf., mec. Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse) 3) hkr. Kızılan bir kimseye… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hoyratlık — is., ğı 1) Hoyrat olma durumu Büyük çoğunluk artan hoyratlıkla orantılı olarak duygusallığını azaltıyor, giderek büsbütün yok ediyor. H. Taner 2) Hoyratça davranış Yeni yetişmiş bir genç kız hoyratlığı ile üstüme saldırıyor. R. N. Güntekin… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”