henüz

henüz
zf., Far. henūz
1) Az önce, daha şimdi, yeni

Memleketten henüz dönmüş, avlunun duvar dibinden yine mutfağa doğru yürüyordum.

- Y. K. Karaosmanoğlu
2) Daha, hâlâ

Henüz hareket etmeyen otomobile yaklaştı.

- R. N. Güntekin

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Look at other dictionaries:

  • henüz — (F.) [ زﻮﻨه ] ancak, daha …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • HENÜZ — f. Daha, yeni, şimdiye kadar, ancak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • memede olmak — henüz meme ile beslenmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ayıyı vurmadan postunu satmak — henüz ele geçmemiş bir şey üzerinde hesap yapmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • denizdeki balığın pazarlığı olmaz — henüz elde olmayan bir nesnenin alımı, satımı üzerinde konuşulmaz anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • suyu görmeden paçaları sıvamak — henüz hiçbir belirti yokken veya gereğinden çok önceden hazırlanmaya kalkışmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kavursun — henuz çıkmış kuş kanatı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tuvun — henuz doğmamış kısrak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • EMRED — Henüz tüyü bitmemiş, sakalı gelmemiş olan genç …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • SABİ — Henüz süt emen çocuk. * Büluğ çağına gelmemiş olan çocuk. * Üç yaşını tamamlamayan erkek çocuk …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”