hapis

hapis
is., -psi, Ar. ḥabs
1) Bir yere kapatıp salıvermeme
2) Yasalara göre suçu belirlenen bir kimseyi cezaevine koyma cezası
3) Cezaya çarptırılmış suçluların kapatıldıkları yer, cezaevi, hapishane

Sadakatinin mükâfatını hapiste aç kalmakla görür.

- B. Felek
4) Pulları salıvermemek, kapatmak temeline dayanan bir çeşit tavla oyunu
5) sf. Mahpus

Hapislerin çalıştırılmasına karar verildi.

Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • hapıs — hapis …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • hapis giymek — hapis cezasına çarptırılmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hapis kalmak — 1) mahkûm olarak hapiste yatmak 2) bir yere çıkamaz, gidemez durumda olmak Bu köprünün yol vermeyişinden dolayı, Haliç te yıllar boyu hapis kalan gemiler oldu. A. Boysan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hapis yatmak — hükümlü olduğu süreyi hapishanede geçirmek Adamcağız hem hapis yatacak hem dayak yiyecek. A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Hapis — Haapaniemen urheilukenttä   …   Suomen slangisanakirjaa

  • hapis — (A.) [ ﺲﺒﺣ ] bir yere kapatma veya kapanma …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • HAPİS — (Bak: Habs …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ağır hapis cezası — is., huk. Yirmi yıl veya ömür boyu hapis cezası …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hafif hapis cezası — is., huk. Ayrı hücreye kapatılmaksızın çektirilen hapis cezası …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • müebbet hapis — is., psi Ömür boyu süren hapis …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”