güzel duyu

güzel duyu
is., fel.
Estetik

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • güzel — sf. 1) Göze ve kulağa hoş gelen, hayranlık uyandıran, çirkin karşıtı Yalının en güzel odası bizimdi. Güzel kız. Güzel çiçek. 2) İyi, hoş Güzel şey canım, milletvekili olmak! Ç. Altan 3) Beklenene uygun düşen ve başarı düşüncesi uyandıran Güzel… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • duyu — is. İnsanların ve hayvanların, dış dünyanın uyaranlarını görme, işitme, koklama, dokunma ve tatma organlarıyla algılama yeteneği, duyum, hasse Tüm duyularım uyanık olarak trenimin rengini ve numarasını bulmaya çalışırdım. N. Eray Birleşik Sözler… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • estetik — is., ği, Fr. esthétique 1) Sanatsal yaratının genel yasalarıyla sanatta ve hayatta güzelliğin kuramsal bilimi, güzel duyu, bedii, bediiyat Boğaziçi nin, Sarayburnu yarımadasını, tarihî üslup ve estetiklerini korumak için çok iyi hazırlanmış… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • duyusal — sf. Duyu ile ilgili İmgeleme dayanan duyusal tasarımlar, şiirinin başlıca malzemesi. S. Hilav Birleşik Sözler güzel duyusal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”