gözcülük

gözcülük
is., -ğü
1) Gözcünün işi
2) hlk. Göz bilimciliği
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • gözcülük etmek — kollamak, sağı solu kolaçan etmek Geceleri o uyudu ben nöbet tuttum, gündüzleri ben uyudum o gözcülük etti. K. Bilbaşar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • erketecilik etmek (veya yapmak) — gözcülük, dikizcilik görevini üzerine almak Hırsızlara erketecilik ettiğini anladı. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • erketelik yapmak — gözcülük etmek Bir kadınla erkeğin buluşmasında erketelik yapmak, pek de onurlu bir iş değildi ne de olsa. E. Bener …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dikizcilik — is., ği Dikizci olma durumu, gözcülük, gözetleyicilik, erketecilik …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • direkçi — is. Alamana kayıklarında direğe çıkarak gözcülük yapan kimse …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • erketelik — is., ği Dikizcilik, gözcülük Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller erketelik yapmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karakol gemisi — is., den. Kara sularında güvenliği sağlamak ve gözcülük yapmak için dolaşan küçük gemi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ASR — Muttali olmak. Gözcülük etmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • NİGEHBÂNÎ — f. Bekçilik, gözcülük …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • NİGÂHBANÎ — f. Bekçilik, gözcülük …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”