göz önünde

göz önünde
zf.
Apaçık, belirgin, aşikâr olarak
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Look at other dictionaries:

  • göz önünde tutmak (veya bulundurmak) — herhangi bir durumun nasıl bir sonuca yol açacağını hesaba katmak, dikkate almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • göz kapağı — is., anat. Göz yuvarlarının önünde bulunan, birbirine yaklaşarak gözü örten, kenarlarında kirpikler bulunan koruyucu organ …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • göz göre göre — 1) belli ve apaçık olarak, herkesin gözü önünde Geçen hafta göz göre göre daha ucuzunu kaçırdım. H. Taner 2) olacağı bilindiği hâlde önlem alınmadan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • göz (veya gözünün) önünde olmak — 1) sürekli denetimi altında olmak 2) unutmamak, olduğu gibi hatırlamak Hızla açılan kapıdan içeri girişi, hayır girişi değil, atılışı hâlâ gözümün önündedir. Y. Z. Ortaç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • projektör ışığında olmak — göz önünde bulunmak, ortada olmak Devlet adamları her ülkede projektör ışığında kişiler olarak davranışlarına, sözlerine, görünümlerine dikkat etmek zorundadırlar. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • itibara almak — göz önünde tutmak, hesaba katmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dikkate almak — göz önünde bulundurmak, hesaba katmak, gereğini düşünmek Etrafındaki dedikoduları dikkate alıp onun öfkeye kapılacağını tahmin edin. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ALENİYYET — Göz önünde olma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • GAİB — Göz önünde bulunmayan, hazırda olmayan. Kaybolmuş olan. Görünmeyen âlem. * Gr: Üçüncü şahıs, hazırda olmayan kimse …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”