gitgide

gitgide
zf.
Zaman ilerledikçe, giderek, gittikçe, ileride

Adem Ağaya gitgide bir çekingenlik geldi.

- F. R. Atay

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • aşama — is. 1) Önem veya değer bakımından gitgide yükselen bir sıra basamakların her biri, rütbe, mertebe, paye 2) Varılması istenen bir amaca doğru geçilmesi gerekli dönemlerden her biri, evre, basamak, adım, merhale 3) sp. Bir yarışın belirli uzaklığı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aşama sırası — is. 1) Önem ve değer bakımından gitgide yükselen basamaklar dizisi, hiyerarşi 2) Otoritenin en geniş ölçüde en üst mertebede olmak üzere değişik önem sıraları arasında katı ve kesin bir biçimde dağıldığı toplumsal teşkilatlanış biçimi, hiyerarşi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • belirginleşmek — nsz Belirgin duruma gelmek Kapının altından sızan kirli ışık gitgide daha belirginleşiyordu. Ç. Altan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boşalmak — nsz 1) Boş duruma gelmek, içinde bir şey kalmamak, inhilal etmek 2) Dışarıya akmak, dökülmek 3) Gevşemek, açılmak Sicim gitgide boşalıyor, gemi hafif yana yatarak pupa gidiyordu. S. F. Abasıyanık 4) mec. Derdini, sıkıntısını birine anlatarak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dinozorlaşma — is. Dinozorlaşmak işi Bir dinozorlaşma süreci yaşıyoruz biz, gitgide yabancı düşünüyoruz bu topluma. T. Uyar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • erdenlik — is., ği Kızlık Tolstoy un caydığı, toplumsal hayatın erdenliği gitgide kırsal törenin dışında var etmek zorunda olduğudur. S. İleri …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • geçer akçe — sf. Herkesçe aranan, beğenilen, muteber Gitgide geçer akçe olmaktan çıkmıştır. H. R. Gürpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gitmek — e, der 1) Bir yere doğru yönelmek 2) den Bir yerden veya bir işten ayrılmak 3) Çıkmak, ulaşmak Bu yol nereye gider? 4) Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak Her gün çalışmaya gidiyor. 5) nsz Sürmek, devam etmek Ama böyle… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gittikçe — zf. Zaman ilerledikçe, gitgide, giderek Maarif Müdürünün zihni gittikçe karışıyordu. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • soluk — 1. is., ğu 1) Akciğerlere çekilen, akciğerlerden atılan hava, nefes Kalp gitgide hafiflemekteydi ve soluklarda hafif bir hışıltı başlamıştı. R. N. Güntekin 2) Ciğerlere hava alıp verme 3) mec. Tarz Gençler dergimize yeni bir soluk getirdiler.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”