- gerçekleştirme
- is.
Gerçekleştirmek işi
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
gerçekleştirme
Look at other dictionaries:
göstergeç — is., ci, fiz. 1) Işının yeğinlik düzeyini algılayıp ölçen alet, monitör 2) Ses dalgası iletiminde, iletimi bozmadan ve kesmeden niteliğini denetleyen alet, monitör 3) tek. Televizyon, bilgisayar vb.nde görüntü ile sesin niteliğini eşleme, görüntü … Çağatay Osmanlı Sözlük
kılgı — is., fel. Bir sanat ve bilim dalının ilkelerini düşünce alanından uygulama alanına geçirip gerçekleştirme işi, uygulama, tatbik, ameliye, pratik … Çağatay Osmanlı Sözlük
sinema — is., Fr. cinéma 1) Herhangi bir hareketi düzenli aralıklarla parçalara bölerek bunların resimlerini belirleme ve sonra bunları gösterici yardımıyla karanlık bir yerde, bir ekran üzerinde yansıtarak hareketi yeniden oluşturma işi 2) Film… … Çağatay Osmanlı Sözlük
temin — is., Ar. teˀmīn 1) Korkusunu giderme, inanç verme 2) Sağlama, elde etme 3) Gerçekleştirme Evde huzuru temin annenin görevidir. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller temin etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
treni kaçırmak — bir şeyi elde etme, bir işi gerçekleştirme fırsatını ve imkânını yitirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iş işten geçmek — bir işi gerçekleştirme imkânı kalmamış olmak Gittiği yerlerde soğuk karşılanışını sonradan anlar ama iş işten geçmiş olur … Çağatay Osmanlı Sözlük
temîn — (A.) [ ﻦﻴﻡﺄﺕ ] 1. gerçekleştirme, sağlama. 2. gerçekleştirilme, sağlanma. 3. emin kılma, güvence verme … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
tağyir — başkalaştırma; değiştirme; bozma tahakkuk gerçekleştirme; gerçekleşme … Hukuk Sözlüğü
