genel

genel
sf.
1) Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi

Genel seçim. Genel tarih.

2) Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan

Genel bir sıralama yapmak gerekirse denebilir ki dünyada en iyisi mutlu, dengeli bir evliliktir.

- H. Taner
3) Yetkisi ve sorumluluğu çok olan

Genel başkan. Genel müdür.

4) Herkesin yararlanabileceği (yer, nesne)

Genel kitaplık.

5) Bir genelleme sonucunda elde edilen

Genel düşünce.

Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • genel başkanlık — is., ğı 1) Genel başkan olma durumu 2) Genel başkanın işi veya mesleği 3) Genel başkanın bulunduğu makam …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • genel müdürlük — is., ğü 1) Genel müdür olma durumu 2) Genel müdürün yetkisi ve makamı 3) Genel müdürün bulunduğu bina …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • genel sekreterlik — is., ği 1) Genel sekreter olma durumu 2) Genel sekreterin yetkisi ve makamı, genel yazmanlık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • genel görüşlülük — is., ğü Genel görüşe sahip olma, görüşü geniş olma …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • genel görüşme — is. 1) Toplumla veya devletin faaliyetleriyle ilgili konuların Türkiye Büyük Millet Meclisi genel kurulunda görüşülmesi 2) Kurum ve kuruluşlarda bir durumu görüşmek ve gerçeği meydana çıkarmak amacıyla yapılan geniş katılımlı toplantı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • genel sekreter — is. Bazı kamu kuruluşlarında, siyasi partilerde veya büyük özel kuruluşlarda yönetim işlerini yürüten görevli, genel yazman, umumi kâtip …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • genel yazman — is. Genel sekreter …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • genel yazmanlık — is., ğı Genel sekreterlik …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • genel zekâ — is., eğt. 1) Bireyin belli, özel veya bağımsız yeteneklerinden ayrı olarak karşılaştığı genel durumlara uymada gösterdiği yetenek veya güç 2) Zekâ testleriyle ölçülen değişik yetenek ve güçlerin birleşimi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • genel af — is., ffı Kamu yararına uygunluğu anlaşıldığında belli bir veya birkaç suç çeşidi için yapılan kovuşturmaların durdurulması, verilmiş cezaların kaldırılması veya azaltılması …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”