galeyan

galeyan
is., esk., Ar. ġaleyān
1) Kaynama
2) Coşma

Bu uzvi acı, onu galeyanın son raddesine getirerek ağlattı.

- P. Safa
3) Coşku
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • galeyan etmek — 1) kaynamak 2) coşmak Bunu düşündükçe galeyan eden arzusu, can sıkıntısını artırıyordu. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • galeyân — (A.) [ نﺎﻴﻠﻏ ] kaynama …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • GALEYAN — Kaynayış. Çoşup taşmak. Yerinde duramamak. * Tuğyan ve azgınlık …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • GALEYAN-I MÂ' — Suyun kaynaması …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • GALEYAN-I EFKÂR — Fikirlerin galeyanı. Fikirlerin coşması …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • NOKTA-İ GALEYÂN — Suyun buhara çevrildiği harâret derecesi …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • katuluk — galeyan, cuş, tugyan, koşulma; ecnebiden bir firka ismi dir …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • GALİYE — Galeyan eden. * Değerinden çok pahalı. * Misk ve amberden yapılmış meşhur koku. * Hoş kokulu kıymetli madde …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HEDR — Galeyan etmek. * Ot büyümek. * Güvercin ötmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MUGALLÎ — (Galeyân. dan) İyice kaynatılmış. * Ihlamur, papatya gibi çiçeklerin kaynatılmış suyu …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”