- fazla
- sf., Ar. fażla
1) Gereğinden, alışılmıştan çok, aşırı olan, ziyade
Yaşamak için çok zorluk çekiyordu. Fazla olarak hastaydı.
- R. N. Güntekin2) Daha çok, aşkınBiz ancak Cumhuriyet devrinde elli yıldan fazla bir barış devri geçirmişiz.
- B. Felek3) Artmış olanFazla ekmeğiniz var mı?
4) zf. Gereksiz, yersiz bir biçimdeFazla konuşma yeter.
5) zf. Gereğinden, alışılmıştan çok olarakBirleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller- <
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Fazla — Saltar a navegación, búsqueda Fazla Información personal Nombre real Muhamed Fazlagić Nacimiento 17 de abril de 1967 Origen … Wikipedia Español
fazla — fàzla ž DEFINICIJA reg. količina, vrijednost ili iznos što pretječe; višak, suvišak ETIMOLOGIJA tur. ← arap. faḍlä … Hrvatski jezični portal
fazla — (A.) [ ﻪﻠﻀﻓ ] 1. çok. 2. artık … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
FAZLA — Çok ziyâde, artık, artan. * İleri. *Gereksiz, lüzumsuz. * (C: Fazalât) Kazurat, pislik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
fazla gelmek (veya gitmek veya kaçmak) — çekilmeyecek, bıktıracak, tedirgin edecek bir durum almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
fazla kaçırmak — alışılmış olan ölçüden çok içmek, yemek veya konuşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
fazla mal göz çıkarmaz — ne kadar ve ne türden mal olursa olsun elden çıkarılmamalıdır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
fazla olmak — dayanma gücünü aşacak davranışlarda bulunmak, çok olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
haddinden fazla — zf. Gereğinden çok, aşırı … Çağatay Osmanlı Sözlük
lüzumundan fazla — gerekenden çok … Çağatay Osmanlı Sözlük