- alacaklı
- sf.
Birinden alacağı olan (kimse), borçlu ve verecekli karşıtı
Gelir desen dar gelir / Günaşırı alacaklılar gelir.
- O. V. KanıkAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Gelir desen dar gelir / Günaşırı alacaklılar gelir.
- O. V. KanıkÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
alacaklı çıkmak — alacağı vereceğinden çok olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
alacaklı olmak — birinden alacağı bir şey bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
alacağım olsun da alakargada olsun — alacaklı olmak iyi bir şeydir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
alımlıg — alacaklı, alacağı olan adam, I, 148, 149, 240 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
GARÎM — Alacaklı. * Hasım. Rakib. Borçlu veya üzerinde borçtan başka hakları olan kimse … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İBRANAME — Alacaklı kimse tarafından alacak ve verecek kalmadığına dair verilen kâğıt. İbrâ senedi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
aciz vesikası — alacaklı alacağının tamamını alamamışsa kalan miktar için kendisine verilen vesika (İİK 143) … Hukuk Sözlüğü
alacaklılık — is., ğı Alacaklı olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
beylik — is., ği 1) Bey olma durumu 2) Bir çeşit küçük ve ince asker battaniyesi 3) sf. Devletle ilgili, devlete özgü olan, devlet malı olan, mirî 4) sf. Herkesin kullandığı, herkesin bildiği Çaresiz yine güneyde beylik bir tatil köyüne gideceğiz. H.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ciro — is., tic., İt. giro 1) Bir ticaret senedinin alacaklı tarafından arkasına gereken yazının yazılıp imza edilerek üçüncü bir kişiye devredilmesi 2) İş hacmi Birleşik Sözler açık ciro kambiyo cirosu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ciro etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük