Cami kapısında avuç açar dilenirim de onun evine gitmem.
- M. Ş. EsendalGelip geçen otomobillerden pompa dilendiklerini gözümle gördüm.
- R. N. GüntekinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
dilencilik etmek — dilenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dilenme — is. Dilenmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
müstakbel — sf., Ar. mustaḳbel İleri bir tarihte beklenen, gelecek Nasfet ve merhamet dilenmek gibi bir prensip yoktur. Türk milleti, Türkiye nin müstakbel çocukları, bunu, bir an hatırdan çıkarmamalıdırlar. Atatürk … Çağatay Osmanlı Sözlük
avuç (veya el) açmak — 1) dilenmek, para istemek Balo ve kokteyl partisine bir davetiye alabilmek için keselerinin ağzını açmak kifayet etmezse, avuçlarını açarlar. H. Taner 2) yardım istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
el açmak — 1) dilenmek Oturup kör gibi, namerde el açmak iyi mi? M. A. Ersoy 2) başkasının yardımını isteyecek durumda olmak 3) kâğıt açmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dilendžija — dilèndžija m <N mn e> DEFINICIJA reg. prosjak ETIMOLOGIJA tur. dilenci ← dilenmek: prositi … Hrvatski jezični portal
tilenmek — aranmak, dilenmek I, 407; III, 43 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
MÜSTEKİFF — Bakarken gözünü muhafaza etmek için, elini kaşının üzerine koyan. * Dilenmek için elini uzatan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
