çarpılmak

çarpılmak
nsz
1) Çarpma işine konu olmak
2) -e Çarpık duruma gelmek

Bu adam, elli beş, altmış yaşlarında, boynu biraz yana çarpılmış, çıkık alınlı, çökük yanaklı, kara kuru bir ihtiyardı.

- R. N. Güntekin
3) mec. Çalınmak, soyulmak
4) mec. Aldatılmak
5) mec. Alınıp gücenmek

Tatlı tatlı konuşurken birdenbire çarpıldı.

6) mec. Çekiciliğine kapılmak, etkilenmek

Bir bakış, bir gülüşle çarpılmak işten değil.

- C. S. Tarancı

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Look at other dictionaries:

  • bile bile — zf. Bilerek, isteyerek, önceden tasarlayarak, düşünülerek, kasten Bile bile çarpılmak istemem doğrusu. H. Taner Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bile bile lades …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cezalanmak — nsz Cezaya çarpılmak Yanlış ve mantıksız hareketim bu surette cezalanmalı! A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çarpılıvermek — nsz, e Çabucak çarpılmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çarpılma — is. 1) Çarpılmak işi 2) Çarpık duruma gelme …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eğilmek — nsz 1) Belirli bir yönle açı oluşturacak bir durum almak, bir yöne doğru çarpılmak:, dikliğini kaybetmek Sofraya pilav gelince Aziz eğilerek kokladı. C. Uçuk 2) İnsan, bir işi yapmak için belini eğmek Tenis oynarken yüz çeşit çeviklikler içinde… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cereyana kapılmak — 1) elektrik akımıyla çarpılmak 2) suyun akışı içinde kalıp sürüklenmek 3) bir eğilim, bir görüş hareketi içinde yer almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kaçıkmak — kaçup savuşmak, bir yane çarpılmak, yüz çevirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yelpinmek — yele, cine çarpılmak, yel çarpmak, cin çarpmak; yelpazelenmek III, 108, 144 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • TEMAYÜL — (C.: Temayülât) Meyletmek. Bir cihete iltifat etmek. Bir tarafa eğilmek. * Bir yana çarpılmak. * Bir yana veya bir kimseye fazla taraftarlık ve sevgi göstermek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”